Kemirgen Bakımı

TAVŞAN BAKIMI

Tavşanlarda bakım hayati bir önem taşımaktadır.Beslenmeyi birkaç faktör etkilemektedir.Bu yüzden aşağıda belirtilen her başlığa uyulması ile dengeli bir beslenme gerçekleştirilebilir.
ORTAM
Tavşanların bulunduğu ortam çok gürültü içermemelidir.Özellikle ani gürültülerden uzak durulmalıdır.Bu ani gürültüye örnek verecek olursak çekiç ile bir şeye vurulması,sert bir cismin yere atılması,bir kitap yada defterin uzaktan masaya atılmasında ortaya çıkacak sesler tavşanları oldukça rahatsız etmektedir.Tabii bu tip rahatsız edici seslerin devamlı olması tavşanları strese sokacak ve hastalanmalarına sebep verecektir.
Tavşanların bulunduğu ortam sıcaklıkları da önemlidir.tavşanlar 10-30 derecelerde tutulmalıdır.(doğada ne yapıyorlar diye sormayın.çünkü evde beslenilen tavşanların 10-20 yıl önceki akrabaları bile doğada yaşamıyorlardı).Optimum sıcaklık ise 15-25 dereceler arasıdır.Bu çevre sıcaklığına önem verilmesi gerekiyor.Çünkü kışın balkonda tavşan bakmaya çalışan kişiler olabiliyor.Çevre sıcaklığı yazın çok olan bölgelerde öğlen vakti su ile tavşanın kulaklarının ıslatılması onu biraz daha rahatlatacaktır.
SU
Tavşan beslenmesinde ülkemiz insanları için önemli olan diğer bir konuda tavşanların su içme problemidir.Hala bazı çevreler tavşana su verilmesine gerek yok gibi söylemlerde bulunmaktadır.Bu söylemlerin tam aksine tavşanlara ,günlük olarak temiz ve soğuk olmayan su verilmelidir.Tavşanların suyuna herhangi bir şey katılmamalıdır.Tavşanların koku alma kabiliyetleri çok gelişkin olduğu için sularına herhangi bir şeyin katılması,su tüketimlerini azaltacaktır.
HİJYEN
Tavşanların tutulduğu kafes veya herhangi bir bölme belirli periyotlarda temizlenmelidir.Genelde kafeste bakıldığı için kafes ile birlikte yemlik-suluk ve diğer ekipmanların temizliği de aynı periyotta gerçekleştirilmelidir.Tavşanlar bakıldıkları kafeste genelde bir yere dışkı ve idrar bırakırlar,bu özellikleri nedeni ile tuvalet alışkanlığı verilebilmektedir. Tek yere dışkılama ve idrar yaptıklarından, bu bölgeye daha fazla kuru saman koyulması gerekmektedir.Her temizlik periyodunda bu kuru saman atılıp yerine yenisi koyulur.Kafes ve ekipman temizliği yapılırken belirli oranda sulandırılmış ve tavşana zararı olmayan dezenfektanlar kullanılmalıdır.Bu uygulamadan 15 dakika sonra bol su ile kafes ve ekipmanlar durulanmalıdır.
Tavşanlara banyo yaptırılmamalıdır. Tavşanlar günlük olarak kendi temizliklerini çok iyi yaparlar.  Tavşanların iki ayda bir tırnaklarının kesilmesi gerekir. Dişler de bir çene probleminde normalden fazla uzayabilir.  Tüm bunlar, hem de genel check-up için düzenli veteriner ziyaretleri yapmakta yarar vardır.
YEŞİLLİKLER
Tavşanlar tamamen ot-oburdurlar ve yeşil olan her şeyi yerler: Dereotu, maydanoz, salatalık, salata, lahana, enginar ve karnabahar yaprakları, Brüksel lahanası ve yeşil fasulye gibi. Tavşanların da insanlar gibi damak zevkleri vardır, ve bazı yeşilleri sevip bazılarına burun kıvırabilirler. Yeşilliklerin ve sebzelerin fazla verilmesi durumunda ishal olabilecekleri unutmamak ve bunları mutlaka dengeli vermek gerekmektedir. Daha önce verilmemiş yeni yeşillik veya sebze az verilip kakasında bir değişiklik yaratıp yaratmadığı gözlemlenmeli, yaratmamışsa verilmeye devam edilmelidir.
Günde 3 çeşit farklı yeşillik yemelerinde yarar vardır. Miktar konusunda ise önerilen 3 kiloluk bir tavşan için 1 kiloya yakın yeşillik verilmesidir. (2 cups per 6lbs of body weight)
Samanın önemi:
Tavşan bakımı ile ilgili anahtar madde samandır. Tavşanların her zaman yaşadıkları yerde bol bol (tercihan sınırsız) saman bulunması gerekir. Çok kısa kesilmemiş, uzun samanların tavşan için bir çok faydası vardır: öncelikle sindirim sistemini mükemmel çalıştıran doğal bir gıdadır. Sert yapısından dolayı doğal bir diş bileyicisidir ve diş sağlığı için de son derece yararlıdır.
Saman dışında önemli bir gıda kuru otlardır. Bunlar yurtdışında çok yaygın olarak sıkıştırılmış olarak büyük paketlerde satılıyor (yan taraftaki resim). Bunlardan da günde iki avuç kadar vermenin yararı büyük. Bazı petshop’lardan kuru yonca yaprağı istetmek ve özel olarak getirmek mümkün. Kuru yonca yaprağı da özellikle hazım sorunu çeken tavşanlar için önerilen gıdadır.
Özellikle ishal olduklarında hazır gıda ve yeşilliği kesip saman ve ot ile beslenmek genellikle tavşanın beslenme sorununu çözer ve normale döndürür.
HAZIR VE KURU MAMALAR
Kutu içinde satılan hazır tavşan mamaları mineral ve protein açısından zengin pelletler ve buğday, arpa gibi tohumların karışımdır, biraz hazır kuş yemlerini hatırlatırlar. Tavşanlar bu mamalarını çok severler ve günde bir, iki avuç bundan yiyebilirler. Bunlar besin açısından yüklü oldukları için fazlası tavşanı şişmanlatabilir.
Tavşanlar hakkında kısa bilgiler
Tavşanlar crepuscular hayvanlardır, yani en aktif oldukları süre günbatımı ve gündoğumu arasındaki ışıksız zamandır.
Kesinlikle otoburdurlar, yeşillik ve ot ile beslenirler.
Tavşanlar “kemirgen” ailesine değil, “tavşangiller” (Leporidae) ailesine aittirler ve genetik olarak atlarla akrabalıkları vardır.
Yaşam zamanları 4-9 yıl arasında değişir.
Büyük şehirlerimizde alınan yavru tavşanların ancak %20'si hayatta kalabilmektedir :(
Kısırlaştırılabilirler.
Sürekli evde olan tavşanlara aşı yapılmasına hiç gerek yoktur. Ancak insanlar ile aynı yerde yaşayan tavşanların iç ve dış parazitlere karşı koruma ilaçlamalarının yapılması gerekmektedir.
Kulaklarından tutularak kaldırılmazlar!
Tavşanlar sosyal hayvanlardır ve yalnız kalırlarsa depresyona girebilirler.
İnsanların etrafında olmayı çok severler ama kucağa alınmaktan hoşlanmazlar.
Doğal olarak temiz hayvanlar olan tavşanlar tuvalet eğitimi alabilirler.
Tavşanların ses telleri olsa bile çok fazla ses ile iletişim kurmazlar. Hoşnutsuzluk sonucu homurdanabilirler, korktuklarında yada canları acıdıklarında ise insan kulağını tırmalayan viyk viyk sesine benzer tiz bir ses çıkarırlar. Yetişkin dişiler çiftleşme isteği olduğu zamanlarda gurk gurk diye bir ses çıkartırlar.
Tavşanlar kendilerini çok fazla sesli ifade edemeseler bile ne hissettiklerini çok güzel anlatabilirler.
Çok hassas yapıları olan hayvanlardır ve doğru tutulmazsa ve çok yüksekten bırakılırlarsa bel kemikleri kolayca kırılabilir.
Tavşanların su içmedikleri ve ihtiyaçları olan suyu sebzelerden aldıkları bilgisi yanlıştır. Tavşanlara her gün taze içme suyu verilmelidir.
Yaklaşık 52 değişik farklı tavşan türü bulunmaktadır.
Bebek tavşanlar gözleri kapalı ve tüysüz doğarlar.
Yeni doğmuş bir tavşana bir yabancı dokunmuşsa elinin kokusu bebeğin üzerine siner ve anne tavşan o bebeği evlatlıktan reddeder.
Tavşanlar korkunç bir üreme hızına sahiptir ve bu yüzden Avustralya’da milli felaket haline gelmişlerdi.
Yine Avustralya’nın Queensland bölgesinde evcil hayvan olarak tavşan beslemek kesinlikle yasaktır ve çok yüksek para cezası vardır.
Tavşanlar diğer hayvanlar ile beraber yaşayabilirler, ancak köpek ve kediler konusunda sahibin ikisini çok iyi gözlemlemesi ve fazla yalnız bırakmaması gerekir.
Tavşanların en iyi anlaştıkları diğer hayvanlar deniz domuzları (guinea pigs) olarak bilinse de en son yapılan bir araştırmaya göre beraber bakılan guinea pig ve tavşanların davranışlar gözlenmiş ve birbirlerinden rahatsız oldukları tespit edilmiştir
Tavşanlar ne yerler?
Öncelikle havuçtan bahsetmek istiyorum. Malum, tavşan deyince hemen aklımıza havuç gelir ama aslında tavşanlar havuca o kadar da meraklı değildir. Bunu ilk olarak Topi’nin havuca alenen burun kıvırması ile fark ettik. Hakikaten biraz araştırınca tavşanların genellikle havuca büyük bir düşkünlüğü olmadığını ve çok fazla havucun da içinde bulunan yüksek şeker yüzünden tavşanlar için zararlı olabileceğini öğrendik. İki günde bir adet veya her gün yarım havuç verilmesinde bir sakınca yoktur.
Tavşanlarla havucun neden bu kadar özdeşleştiğini merak ediyorum. Teorim havucunun turuncu değil sap kısmını çok sevdikleri yönünde. Peki ama havuç yoksa ne yiyecekler? Bol saman, kuru yonca, yeşillik, kuru hazır mama (pelet) ve sudan oluşan dengeli bir beslenme planı.
Büyük bir tavşan için örnek menü:
Sınırsız saman
2 avuç kuru mama
İki avuç kuru ot (yonca yaprağı)
Yeşil yapraklar (marul, lahana, maydanoz, sebze kabuğu, dereotu, yeşil fasülye)
Yarım havuç veya salatalık
Su
Yeşillikler:
Tavşanlar tamamen ot-oburdurlar ve yeşil olan her şeyi yerler: Dereotu, maydanoz, salatalık, salata, lahana, enginar ve karnabahar yaprakları, Brüksel lahanası ve yeşil fasulye gibi. Tavşanların da insanlar gibi damak zevkleri vardır, ve bazı yeşilleri sevip bazılarına burun kıvırabilirler. Yeşilliklerin ve sebzelerin fazla verilmesi durumunda ishal olabilecekleri unutmamak ve bunları mutlaka dengeli vermek gerekmektedir. Daha önce verilmemiş yeni yeşillik veya sebze az verilip kakasında bir değişiklik yaratıp yaratmadığı gözlemlenmeli, yaratmamışsa verilmeye devam edilmelidir.
Günde 3 çeşit farklı yeşillik yemelerinde yarar vardır. Miktar konusunda ise önerilen 3 kiloluk bir tavşan için 1 kiloya yakın yeşillik verilmesidir. (2 cups per 6lbs of body weight)
Resim: Topi açık büfe keyfi yaparken: Salatalık, havuç, salata parçaları ve bezelye kabukları…
Samanın önemi:
Tavşan bakımı ile ilgili anahtar madde samandır. Tavşanların her zaman yaşadıkları yerde bol bol (tercihan sınırsız) saman bulunması gerekir. Çok kısa kesilmemiş, uzun samanların tavşan için bir çok faydası vardır: öncelikle sindirim sistemini mükemmel çalıştıran doğal bir gıdadır. Sert yapısından dolayı doğal bir diş bileyicisidir ve diş sağlığı için de son derece yararlıdır.
Saman dışında önemli bir gıda kuru otlardır. Bunlar yurtdışında çok yaygın olarak sıkıştırılmış olarak büyük paketlerde satılıyor (yan taraftaki resim). Bunlardan da günde iki avuç kadar vermenin yararı büyük. Bazı petshop’lardan kuru yonca yaprağı istetmek ve özel olarak getirmek mümkün. Kuru yonca yaprağı da özellikle hazım sorunu çeken tavşanlar için önerilen gıdadır.
Özellikle ishal olduklarında hazır gıda ve yeşilliği kesip saman+ot ile beslenmek genellikle tavşanın beslenme sorununu çözer ve normale döndürür.
Hazır ve kuru mamalar:
Kutu içinde satılan hazır tavşan mamaları mineral ve protein açısından zengin pelletler ve buğday, arpa gibi tohumların karışımdır, biraz hazır kuş yemlerini hatırlatırlar. Tavşanlar bu mamalarını çok severler ve günde bir, iki avuç bundan yiyebilirler. Bunlar besin açısından yüklü oldukları için fazlası tavşanı şişmanlatabilir.
Bunları bulunmadığı zaman kuru buğday veya arpa da verilebilir. Altınbaşak veya kepekli çubukları da severek tüketirler. Yine, bunların çok sınırlı miktarlarda verilmesi gerekir. 1-2 kilo arasında olan tavşanların alması gereken miktar 6 yemek kaşığı, yani 2 avuç kadardır.
Arada tatlı kaçamaklar için:
Arada ödül olarak badem, ceviz, meyve ve kurabiye parçaları verilebilir. Özellikle meyveyi çok severler ama çok fazla verilmesi durumunda zararlı olabilir. Hatta arada kendi yediğiniz kurabiyelerden bir parça bile verilebilir, çünkü tavşanlar buna bayılır, hatta vermezseniz aşırma eyleminde bulunabilirler. Ancak verilen miktar çok az olmalıdır ve sadece arada verilmelidir. Bir iki günde bir olmak üzere bir parça meyve, çok uzak parça kepekli kurabiye gibi.
Su:
Her canlının olduğu gibi tavşanların da temiz su içmeye ihtiyaçları vardır. Çok sık duyulan “suyu yediği sebzelerden alıyor nasılsa, su vermeye gerek yoktur” bilgisi kesinlikle yanlıştır, ve tavşanın ölümüne sebep olabilir. Tavşanların her gün kafeslerine veya yemek yedikleri alana su bırakılması gerekir.
Ufak not:
Tavşanlar su kaplarını devirip oynamayı çok severler. Bu yüzden su kutusunu sabitlemeniz, devrilemeyecek özel bir kap veya pet shoplarda sayılan özel su haznelerinden alınması gerekebilir. Ama asla susuz bırakılmamalıdır!
Tavşanın bir günü:
Tavşanlar crepuscular, yani gece aktif olan hayvanlardır. Gündüzleri kendi köşelerine çekilip uyumayı tercih edeler. Aktif olduklarında ise yapmayı en çok sevdikleri şeyler kazmak ve kemirmektir. Tavşanların kemirgen hayvanlar olduklarını ve onları kemirmekten asla alıkoyamayacağımızı asla unutmamalıyız. Kemiremiyor olmaları dişlerinde ve sindirimlerinde de problemlere yol açacaktır.
Evde bir tavşanın tamamen serbest gezmesi için evin çok iyi izole edilmiş olması gerekir. Eğer bu yapılmamışsa tavşan kemirmemesi gereken eşyaları kemirecek (halı, mobilya kenarları ve kablolardan kaçışınız yok), hem eşyalara zarar verecek, hem de kendi sağlığını riske atacaktır. Bu yüzden tavşanın evde yüzde yüz serbest gezinmesi önerilen bir şey değildir. Evde özgürce dolaşan bir hayvan isteniyorsa tavşan bunun için iyi bir seçim değildir.
Yaşam Alanı:
Tavşan ile yaşarken ideal yol tavşanlar için yapılmış büyük kafesleri tercih etmek veya tavşan için özel bir oda ayırmak (kapalı balkon gibi) olacaktır. Günün belli saatlerinde, ev sakinleri gözetiminde evin geri kalanı içerisinde dolaşması olabilecek kazaları en aza indirmek için idealdir. Yalnız bu noktada tavşanların sosyal hayvanlar olduklarını ve onlar ile iletişim kurulmazsa çok mutsuz olabileceklerinin üstünden geçmekte fayda var. Kafes içinde veya odasında bütün gün unutulmuş bir tavşan kadar kötü bir şey olamaz. Özellikle kafeste yaşayan tavşanların günde 3-4 saat evin içinde gezinip koşmaya ihtiyaçları vardır.
Kafes veya odanın içinde kendine ait minik bir kulübesi olması tavşanın kendisinin güvende hissetmesini sağlayacaktır. Kulübe konusunda dikkat edilecek noktalar ise: tavşanların büyüdüğünü unutmayarak çok ufak yapılmaması ve mutlaka iki adet kapısının bulunmasıdır.
Kafesin zemini hakkında: demir telleri olan zeminler tavşanların patilerini acıtır, öte yandan düz zeminli kafesler idrar ve dışkı ile sürekli temasa sebebiyet verirler. Bu hem hayvan hem de insan sağlığı açısından çok yanlıştır. Bu sebeple zemini tavşan ayağına uygun ızgara telli kafeslerin seçilmesi uygunudur.
Kafes ve yaşam alanı konusunda dikkat edilecek noktalar:
sıcaklığın 8-24 derece arasında olması,
temiz içme suyunun ve bol samanın bulunması,
tuvaletinin temiz olması kağıdının (boyasız kağıt) her gün değiştirilmesi
yaşam alanının haftanın belli günlerinde temizlenmesi.
kemirebileceği oyuncakları bulunması
içine girip kazabileceği ve saklanabileceği oyuncakları bulunması
tuvaletinin yerinin değiştirilmemesi.
Beslenme:
bölümünde üzerinden geçildiği üzere kuru hazır mamaların belli bir miktardan fazla verilmemesinde yarar var. Bu konuda bazı bitkilerin zehirli olduklarını unutmamak gerekir. Bu yüzden her gördüğümüz yeşilliği eve getirip tavşanımıza ikram etmemek konusunda dikkatli olunmalı. Tavşanlara çürümüş, taze olmayan yeşilliklerin verilmemesi gerekir. Yeşillikleri verirken yıkayıp kurulamak gerekir.
Dikkat!!!
Tavşanların iki ayda bir tırnaklarının kesilmesi gerekir. Dişler de bir çene probleminde normalden fazla uzayabilir.  Tüm bunlar, hem de genel check-up için düzenli veteriner ziyaretleri yapmakta yarar var.
Tutuş:
Tavşanı kucağa alma ve kucakta tutma ile ilgili ufak bir iki noktayı eklemekte yarar var. Tavşanları tutup kaldırırken önerilen yöntem bir elle ensesinden kaldırıp diğer el ile arka bacaklarından tutup kavramaktır. Ancak biz Topi çok büyüdüğü için bu yöntemde başarılı olamadık ve iki elimizle belinden tutarak kaldırıyoruz. Bu pozisyonda fazla tutulmadıkları sürece zararı olmaz. Bu şekilde kucağınıza aldıktan sonra tavşanı  kolunuzun üstünde sabitleyip diğer elinizle de sıkıca üstten tutun çünkü kucağınızdan atlamak isteyebilirler. Atlarlarsa bel kemiği veya ayak kırma riski olduğu için mutlaka yere yakın bir mesafeden eğilerek bırakmak gerekir. Tavşanlar kendilerini emniyette hissetmek için mutlaka arka ayaklarının yerde olmasını veya bir zemin üzerinde olmasını tercih ederler. Kucağınızda arka araklarının ya kolunuzun ya da karnınızın üstüne gelmesine dikkat edin.
Oyuncaklar:
Büyük bir kutunun içine konulmuş samanlar bir tavşan için mükemmel bir oyuncaktır. Kazıp içine girecek, samanları ayıracak, dağıtacak, bir kısmını yiyecek ve eğlenceli saatler geçirecektir. Bu eğlenceli saatlerin sonunda ortalık birazcık (!) dağılacak ve eğlencenin bedelini tavşan sahipleri ortaya saçılmış samanları temizleyerek ödeyecekler, ama çok mutlu bir tavşanınız olmuş olacak.
Peki ama saman bulunamıyorsa ne olacak? Öyle ya, mesela İstanbul’da şehrin ortasında canımız isteyince samanı nereden bulalım? Biz de bu sorunu yaşayıp çevreye sormaya başladık. Bu konuda gelen ilk öneri bir şarküteri sahibindendi: yumurtaların saman içinde geldiğini ve samanları tavşanımız için ayırabileceğini söyledi. Bu öneriyi sevinçle kabul ettik, fakat gelen samanların çok ince ve kısa doğranmış ve içinde yumurta taşındığı için pis olduğunu gördük. Tavşanımız da bunlar ile hiç ilgilenmedi. Halbuki bir tarla kenarında bulduğumuz uzun buğday ve arpalar çöplerini çok sevmişti.
Saman bulamadığımız zamanlarda imdadımıza kartonlar plakalar ve koliler yetişti. Tavşanımızın odasında sürekli kocaman sert karton plakalar vardır. Bunları doyasıya kemirmekte özgürdür. Ayakkabı kutuları veya kolileri sakın atmayın ve tavşanınıza verin.
Bu işlevi görecek başka bir madde manavların sebze meyve taşıdıkları tahta kutulardır (Topi’nin en sevdiği oyuncağı). İnce tahtadan yapılmış olan bu kutuları tavşanlar kemirmeye bayılırlar. Bu zevkli kemirme seansları sonunda ortalık epey dağılmış olacak, yerler bir marangoz atölyesini aratmayacak kadar kıyılmış ve kemirilmiş parçalar ile dolu olacak.
Topi’nin oynamayı çok sevdiği karton kutusu: Kağıt kırpığı ve saman ile doldurulmuş
Topi’nin bir günü:
Topi gününün büyük bir kısmını kapalı bir balkonda geçiriyor, burası tamamen ona ait olan bir alan. Tuvaleti, evi, mama ve su kabı, kemireceği oyuncakları burada duruyor. Gün içinde ise toplam 3-4 saate yakın evin ofis odasında geçiriyor. Bu oda tamamen bunny proof hale getirilmiş ve odada kemireceği karton kutuları, kağıt topları ve tahta parçaları var ve saklanmayı sevdiği dolap arkası gibi minik tüneller ve noktalar mevcut. Bunun dışında her gün salon ve koridorda bizim gözetimimizde yürüyüşe çıkıyor.
Benim odama gelip yatağımın arkasına girmeyi çok seviyor. Buna çok fazla izin vermiyoruz çünkü sanırım yatağın arkasına girdiği zaman oradan sihirli bir tünel ile bir yerleşe çıkacağına inanıyor, halıflexi kazıp kemirmeye çalışıyor. Zaten benim odamda vukuat sayısı bol olduğu için kesinlikle yalnız kalması söz konusu değil.
Topi eğlenmiş! Zevkle kemirdiği tahta sandığı ve oyun kutusunu kazmış, kemirmiş, dağıtmış. Ortalık biraz (!) dağılmış.

Hamster

Hamster bir çölde yaşayan kemirgenidir. Şirin ve ele gelmesi ve bakılması kolaydır. Kemirgen olduğu için ısırma güdüsü vardır , ancak elde yiyecek kokusu alırsa elinizi dişiyle yoklayabilir.Temiz, kokusuz ve sessizdir. Gözleri iyi görmemekle beraber , çok iyi koku ve duyma hislerine sahiptir. Ömrü yaklaşık 3-4 senedir.
Kemirgenlerin ortak özelliklerinden biri de ; dişleri sürekli uzar. Bu nedenle dişleri aşındıracak kemirme taşı ve kemirme dalları her zaman kafeste bulunmalıdır.
Tek mi, çift mi bakmalı?
Hamster yalnız yaşamayı sever. Bu yüzden kafesinde istediğinde saklanabileceği yerler olmalıdır. Dişi hamster, eğer çiftleşmeye hazır değil ise kafesine konan erkeği öldürebilir. Eğer birden fazla hamster aynı kafeste yaşıyor ise kafes büyük olmalı ve her birinin saklanabileceği ayrı yerler bulunmalıdır. Kavga ettiklerini görürseniz hemen ayrı kafeslere yerleştirin.
Sağlıklı Hemster
Hamster dayanıklı bir hayvandır. Kafes temizliğine göstereceğiniz özen, kaliteli taban malzemesi ve uygun yemlerle sağlıklı bir ömür geçirecektir. Hamster insanlardan nezle kapabilir. Bu yüzden nezle olanlar kafesten uzak durmalıdır.
Sağlıklı bir hamsterin ;
Vücudu yuvarlak,
Gözleri parlak ve canlı,
Burnu akıntısız,
Tüyleri düzgün ve parlak,
Hareketli ve çevresine ile etkileşimli olmalıdır.
Ortamın kirli olması hamster gibi mikroba duyarlı bir canlıyı hasta edebilir.Kafesin temizliği ihmal edilmemeli.
Aşırı sıcaktan koruyun!
Eğer ısı 27°C ‘ nin üstüne çıkarsa hamster derin uykuya dalar ve vücut fonksiyonları yavaşlar. Bu durumda onun öldüğünü sanabilirsiniz! Bu özellik onun çöldeki yüksek sıcaklık ile başa çıkmasını sağlar.
Cinsiyet Ayırımı
Dişilerde cinsel organı ile anüsü arasındaki mesafe daha uzundur. Erkeğin ise arka tarafı daha sivridir ve dördüncü haftadan sonra anüsünün iki tarafında yumurtalıkları görünür.
Kafes
Plastik tabanlı bir kafes temizlik kolaylığı sağlayacaktır. Kafes mümkün olduğunca büyük olmalıdır. Küçük bir kafeste hamster huzursuz ve saldırgan olur. Tek bir hamster için 60×45 cm taban alanı ve 30 cm yüksekliği olan bir kafes yeterlidir. Kafes tabanına 3-5 cm kalınlığında emici taban malzemesi konur (hamster eşelenmeyi sever bu nedenle derin taban malzemesi eşelenme ihtiyacını karşılayacaktır). Kağıt yeterince emici olamadığı için taban malzemesi görevini yerine getiremez. Taban malzemesinin üstüne yayılacak saman hem doğal bir ortam sağlar, hem de hayvanın dışkısı ile temasını keser. Yuvanın içine bir miktar ot koymalısınız. Yem kabı kemirgenin içine giremeyeceği boyutta olmalıdır. Hamster dişlediğinde akan suluk doğadaki yaşam tarzına uygundur (doğada hamster suyu yapraklardaki çiğden alır). Kafeste koşma tekerleği şarttır. Yeterince hareket etmeyen hamster önemli sağlık sorunları yaşar.
Beslenme
Hamster yeminin bir kısmını yanaklarında taşıyarak yuvasında saklar. Kafesinde her zaman bol miktarda yiyecek olsa da çölde yiyecek bulmanın zorluğundan kaynaklanan bu içgüdüsü devam eder ve sakladığı yiyeceği korumak ister. Elinizi yuvaya sokar ve sakladığı yiyeceğe yaklaştırırsanız elinizi dişleyebilir.
Kafes İçinde tamamlayıcı yiyecek olarak ot her zaman bulunmalıdır. Bütün kemirgenler lifli besinlere ihtiyaç duyarlar. Ot lifli besin ihtiyacını karşılar.Ayrıca hamster krakeri alarak kafesine de asabilirsiniz.
Kemirme taşı kemirgenin sürekli uzayan dişlerini aşındırır, sağlam kemik yapısı için ihtiyaç duyduğu kalsiyumu sağlar,
Bazı yemler öylesine lezzetlidir ki zaman zaman bu yemleri vermeniz hamster ile olan yakınlığınızı arttıracaktır. Bu yemler elden verildiğinde evcilleştirmede çok faydalıdır. Hamster yemine 1/4 oranında karıştırarak yada ayrı bir kapta verebilirsiniz.
Taze Yiyecekler
Hamster elma, havuç, salatalık, marul, muz, üzüm gibi meyve ve sebzeleri sever. Ancak bunlar az miktarda verilmelidir. Aksi taktirde yuvasında saklayacağı bu yiyecekler bozulacak ve sağlıksız bir ortam yaratacaktır.
Çiftleştirme
Çiftleşecek dişi ve erkek en az 4 aylık olmalıdır. Dişi dört günde bir çiftleşmeye hazır duruma gelir. Eğer çiftleşmeye hazır değil ise bir araya geldiği erkeğe saldırabilir. Akşam dişi hamster erkeğin kafesine koyun. (Erkeği dişinin kafesine koymayın. Bu durumda dişinin saldırma ihtimali artar) Eğer dişi saldırganlaşıra hemen kafesine geri koyun ve sonraki akşamlar yeniden deneyin. Dişi ve erkeği sizin gözetiminizde olmadıkları zamanlar beraber bırakmayın. Çiftleşme gerçekleştikten sonra dişiyi kafesine koyun. Çiftleşen dişinin kafesinde bol miktarda taban malzemesi, ot ve saman olmalıdır. Kafesi serin ve doğrudan gün ışığı almayacağı bir . yere yerleştirin.
Dişinin hamileliği 16 gün sürer ve 1-16 arası (genelde 7 civarı) yavru doğurur. Yavrular tüysüz ve gözleri kapalı doğar. Birkaç gün içinde yavruların tüyleri tamamlanır. On gün sonra katı yem yemeye başlarlar.Yavrular hızla gelişir ve 3 ayda erişkin olur. Yavrular 4 haftalık olduğunda annelerinden ayrılmaları gerekir. Aksi taktirde anne hamster yavrulara saldırabilir.
Evcilleştirme
4-7 haftalık hamster evcilleştirmek için idealdir. Yavru hamster sahibine çabuk alışır. ilk birkaç gün yerine alışması için onu yalnız bırakın ve elinize almayın. Onunla konuşun, böylece sesinizi tanıyacaktır. Yemini her akşam üstü kafes tabanına kendi elinizle koyun. Birkaç gün sonra yemi koyduktan sonra hamster yemini yerken elinizi yakınlarda tutun. Daha sonraki günlerde yemi elinizden sunun. Elinize korkusuzca binmeye başlayınca diğer elinizle sırtını okşayabilirsiniz. Elinize alıştıktan sonra ellerinizde ve kolunuzda yürütebilirsiniz.
Doğada hamster gündüz uyur, gece yiyecek arar. Eğer hamster uyurken onunla oynamak isterseniz onu nazikçe uyandırın. Tam uyanana kadar parlak ışıktan koruyun.
Hamster ancak korktuğu zaman dişler. Korktuğunda kulakları geriye kıvrılır. Kulakları dik hale gelene kadar onunla sakin bir tonda konuşun, ondan sonra elinize alabilirsiniz.
Hamster hareketli ve oyuncudur. Kafesinden kaçmak için en küçük fırsatı bile değerlendirecektir. Kaçtığında yakalamak için içinden çıkamayacağı bir leğenin içine en sevdiği yiyeceği koyun. Leğene çıkabileceği şekilde bir rampa oluşturun ve bu yola da en sevdiği yiyecekten ufak kırıntılar koyun. Gündüz uyuyan, gece yem arayan bir hayvan olduğu için tuzağınız ancak ortalık karanlık ve sakin olduğunda işe yarayacaktır.
Kafes temizliği
Kafesi çok sık temizlemeyin. Haftada bir yapacağınız temizlik yeterlidir. Aksi taktirde yuvası bozulan ve sakladığı yiyecekleri kaybeden hamster huzursuz olacaktır.
Taban malzemeleri
Kafeste kullanılan taban malzemesi çok önemlidir. Hamster kokusu ile yaşadığı alanı işaretler. Kafesi çok sık temizler iseniz bu kokunun yok olması onu yuvasına yabancılaştırır ve strese sokar. Bu yüzden dışkıyı hızla kurutacak, kafesi uzun süre sağlıklı tutacak taban malzemesi kullanılmalıdır.
Sıkıştırılmış Talaş

Sıkıştırılmış talaş kafes tabanına yayıldığında rahat ve temiz bir ortam sağlar. Özel olarak, hiçbir kimyasal madde ile temas etmemiş beyaz çamdan üretilmiştir. Sıkıştırılmış olduğu için uzun süre kullanılır, ekonomiktir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder